Size bir telefon kadar yakınız
0850 303 20 71 (Dahili 7)
0212 437 17 15
Dil Seçin
tr

EŞREF EDİP FERGAN

03.11.2018
EŞREF EDİP FERGAN

EŞREF  EDİP  FERGAN

1882 yılında Selanik’e bağlı bir sancak merkezi olan Serez’de dünyaya geldi. Babası İslam Efendi, annesi Nefise hanımdır.  Sıbyan Mektebini  ve Rüştiyeyi Serez’de okudu. Bu arada hafızlığını tamamladı. Serez Müftüsü İmadüddin Efendi’den din bilgisi ve Arapça dersleri aldı. Bir yıl Mahkeme-i Şer’iyye katibi olarak çalıştıktan sonra İstanbul’a geldi ve Mekteb-i Hukuk’a kaydoldu. Ayrıca Çemberlitaştaki Atik Ali Paşa Camii’nde medrese derslerine devam etti.  Dönemin meşhur vaizlerinin vaazlarıyla  Mekteb-i Hukuk  hocalarının ders  takrirlerinden  derlediği  risaleleri  bastırmak  suretiyle  yayın  hayatına  girdi. Bu  yıllarda  Serezli  Hafız Eşref  adıyla  tanındı. İkinci Abdülhamid’in saltanatının son yıllarında artan yenilikçi fikirlere  karşı  çıkmak  ve İslam  birliği  ideolojisini  yaymak  amacıyla  dergi  yayımcılığına  ilgi  duydu.  Ebul’ula  Mardin ve Mehmet  Akif  Ersoy gibi  İslamcı  düşüncenin  önde  gelen  bazı  şahsiyetlerinin  desteğiyle  Sırat-ı  Müstakim  adıyla  haftalık  bir  dergi  çıkarmaya  karar  verdi.  24  Temmuz  1908   tarihinde  kurulan  dergi,  27  ağustos  1908  tarihinde  yayın  hayatına  başladı.  182  sayıdan  sonra  Ebul’ulanın  Daru’l Fünun’a   hoca  olarak  göreve  başlaması  üzerine  tek  imtiyaz  sahibi  kalan  Eşref Edip,  derginin  adını  Sebîlürreşad  olarak  değiştirdi.  Ayrıca  Mektab-i  Hukuk’u bitirdi.  Derginin  yayımına  başladığı  sıralarda ülkede  meşrutiyet  ve  meşveret  kavgaları  devam  ediyordu.  Bu  yıllarda  Eşref Edip’in  dergisinde  İslamcı  kesimin  görüşlerine  geniş  ölçüde  yer  verdiği  görülmektedir.  Birinci  Dünya  Savaşı’na  girildikten  sonra  takip  ettiği  politikaya,  muhalif  olduğu  İttihat  ve  Terakki  yönetimiyle  fikri  bir  mücadeleye  girdi.  Bu  sebeple  1916’ dan  1918 yılı ortalarına  kadar  bir  buçuk  yıl  süreyle  Sebîlürreşad’ın  yayınına  ara  vermek  zorunda  kaldı.  İttihat  ve  Terakki  yönetiminin  birinci  dünya  savaşı  sırasındaki  baskısının  matbuata  da  yansımasına  rağmen  Eşref Edip,  batıcılara  karşı  İslam  birliği  ideolojisini  çekinmeden  savundu.  Savaşın  sona  ermesiyle  gelen  parçalanma  ve  dağılma  döneminde  işgal  altındaki  İstanbul’da  yeniden  yayınladığı  Sebilül’rreşad’da, başta  Abdullah  Cevdet  olmak  üzere  asrilik  ve  garpçılık  taraftarları  ile  mücadeleye  devam  etti.  Mütareke  döneminde  ve  istiklal  Savaşı  yıllarında  ülkenin  kurtuluşu  için  Mehmet  Akif’le  beraber  yayın  yoluyla  olduğu  kadar  fikri  çalışmaları  ile  de  Milli  Mücadele’ye  katıldı.

Eşref Edip, işgal  kuvvetlerinin  ve  azınlıkların  baskısı  İstanbul’da  yayın  yapma  imkanını  ortadan  kaldırınca  Anadolu’ya  geçti.  Sebîlürreşad’ı  Kasım  1920’de  bir  süre  kaldığı  Kastamonu’da  çıkardı.  Mehmet  Akif’in  Kastamonu  Nasrullâh  Camii’nde  yaptığı  vaazlarını  Sebîlürreşad  Dergisi’nde  yayınlayarak  mili  şuurun  uyanmasına  ve  yayılmasına  yardımcı  oldu.  Dergide  bugün  “İcma-i  Ümmet  Anadolu’dadır”  başlığını  atarak  Kuvayi Milliye’yi  doğrudan  doğruya  destekledi  ve  3  şubat  1921’den  itibaren  Ebilü’rreşad’ı  Ankara’da  çıkarmaya  başladı.  Dergiyi  Anadolu’nun  en  ücra  yerlerine  ulaşmasını  sağladı.  Mehmed  Akif’le  beraber  Ankara’da   Taceddin  Dergahı’nda  yayın  faaliyetlerini  sürdürdü.  Ankara’da  bulunduğu  sırada  Mehmed  Akif,  Said  Nursi  ve  Şeyh  Ahmed  es-Senusi  ile  birlikte  Sivas’ta  bir  İslam  şurasının  toplanması  çalışmalarına  katilan  Eşref Edip,  Milli  Mücadele’nin  kazanılmasından  sonra  tekrar  İstanbul’a  dönerek  yayın  faaliyetine  İstanbul’da  devam  etti.

Daha  sonra  gittikçe  artmaya  başlayan  asrileşme  ve  garplılaşma  taraftarlarıyla  sürekli  kalem  tartışmalarına  girdi.  Özellikle İslam’a  ve  İslam’ın  temel  kurumlarına  yapılan  saldırılara  karşı  çıktı.  Bunun  sonucu  olarak  diğer  yayın  organları  gibi  Sebîlürreşad  da  zaman  zaman  sansüre  uğradı.  Şeyh  Said  olayı  üzerine  Takrir-i  Sükün  kanunu  vesile  edilerek  bir  çok  gazete  ve  dergiyle  birlikte  Sebülü’rreşad  da  kapatıldı.  6   mart  1925   tarihinde  Eşref Edip  tevkif  edilerek  Şark  İstiklal  Mahkemesi’ne  gönderildi.  Önce  Ankara’ya, daha  sonra  Diyarbakır’a  götürülüp  muhakeme  edildi. Sebülü’rreşad’ın  yayını  durdurmak  şartıyla  13  Eylül  1925  tarihinde  serbest  bırakıldı.  Bunun  üzerine  Eşref Edip  yayın  faaliyetlerine  Asar-ı  İlmiye  kütüphanesi  adı  altında  eserler  yayınlayarak  devam  etti.  Bu  dönemde  daha  çok  doğu  ve  batının  tanınmış  müelliflerinin  eserlerini  risaleler  halinde  neşretti.  1932  yılında  Mısır’a  giderek  o  yıllarda  Hilvan’da   yaşayan  Mehmet  Akif’le  görüştü.  O dönemlerde  Sebîlürreşad’ın  eski  kadrosundan  hayatta  yaşayanlarla  sohbet  toplantıları  düzenleyen  Eşref Edip,  Maarif  ve Kaleti’nin  yayınladığı  İslam  Ansiklopedisi’ndeki  yanlış  ve  eksik  maddeleri  tenkit  ederek  doğrularını  göstermek  maksadıyla,  İzmirli  İsmail  Hakkı  Kamil  Miras  ve Ömer  Rıza  Doğru ile  birlikte  İslam  Ansiklopedisi  mecmuasını çıkarmaya  başladı.

Ekim  1940 Sebîlürreşad’ eski yazı  kadrosunun  giderek  zayıflamasına  ve  bir  kısmının  siyasette  yer  almasına  rağmen  Eşref Edip  20  sonra  Mayıs  1948  de  Sebîlürreşad’ın  yayınına  yeniden  başladı.  O yıllarda  Eşref Edip,  dergide  Ömer  Rıza  Doğrul,  Kazım  Nami  Duru,  Cevat  Rıfat  Atilhan, Tahiroğlun  Ali  Fuat  Başgil  ve  Hasan  Basri  Çantay’ın  yazılarına  yer  verdi.  Eşref Edip  bu  sırada  birçok  yazarla  kalem  tartışmasına  da  girmiştir.  Nitekim  Ahmet  Emin  Yalman’la  aralarında  çıkan  polemik  sonucu  1953  yılında  Malatya’da  Ahmet  Emin  Yalman’a  düzenlenen  suikast  üzerine  tutuklanmıştır.  Asrın  Bedii  Bedüüzzaman  Hazretleri  1958  yılında  Sebillü’rreşad    dergisinin  50. yıl  dönümü  vesilesiyle  Eşref  Edib’e  bu   tebriğini   göndermiştir.

“Esselam-ü  aleyküm  verahmetullâhi  ve  berekâtuhû  Aziz  Muhterem  Siddık  Kardeşim.   Âlem-i  İslâmiye’yi  50  seneden  beri  neşreden,  Hakâik-i  İslâmiye’yi  ehl-i  dalâlet’e  karşı  müdafaa  eden  ve  50  seneden  beri  benim  maddi  ve  manevi  bir  hakiki  kardeşim  ve  meslektaşım  Eşref Edip…  Sebîlürreşad’ın  50  sene-i  devriyesi  münasebetiyle, gayet   samimi  ve  uzun  bir  mektup  yazacaktım  fakat  pek  şiddetli  hasta  olduğumdan  hatta  konuşmaya  da  iktidarım  olmadığımdan  Risale-i  Nûr’a  havale  ediyorum.  Onda  Sebîlürreşad’ın  mahiyetini,  hizmetini  gösteren  mektuplar  vardır.  Zaten  Sebîlürreşad,    nurların  mühim  parçalarını  yayınlamıştır. Tarihçe-i  Hayat  Sebîlürreşad’ın  50  sene-i  devriyesine  tam  bir  tebrik  name  hükmündedir . Duanıza  muhtaç  gayet  hasta  Said    Nursi.”

Eşref Edip  FERGAN  dini, ahlâki  ve  siyasi  konularda  sade  bir  üslupla  devamlı  yazılar  yazmıştır. Sebîlülreşad’ın  ikinci  devresinde  derginin  bütün  yükünü  tek  başına  omuzlamış  ve  bu  dönemdeki  yazılarında  daha  çok  misyoner  faaliyetleri  üzerinde  durmuştur.  Şubat  1966 yılına  kadar  362  sayı  yayınlamıştır.  1966  yılında  derginin  yayınına  son   nokta  konulmuş.  Eşref Edip  artık günlük  gazetelerde  yazmaya  başlamıştır.  Tevhîd-i  Efkâr,  Yeni  Sabah,  Diyanet,  Yeni  İstiklâl,  Yeni  Asya,  İttihad  gibi  dergi  ve  gazetelere  de  yazılar  yazmıştır.

Eşref Edip  FERGAN’ın eserleri:

1  MEHMET  AKİF’Nİ  HAYATI,  ESERLERİ  VE  70  MUHARRİRİN  YAZILARI

2  İNKILAP  KARŞISINDA  AKİF – FİKRET – GENÇLİK – TANCILAR

3  TEVFİK  FİKRET’İ  BEŞ  CEPHEDEN  40  MUHARRİR’İN  TENKİTLERİ

4   İSLAM  ANSİKLOPEDİSİ’NİN  İLMΠ MAHİYETİ

5  ÇOCUKLARIMIZA  DİN  KİTABI

6  RİSALE-İ  NÛR  MÜELLİFİ.  BEDİÜZZAMAN  SAİD  NÛR  HAYATI, ESERLERİ, MESLEĞİ

7  KUR’ÂN…  “GARP  MÜTEFEKKİRLERİNE  GÖRE”  KUR’ÂN’IN  AZAMET  VE İHTİŞAMI  HAKKINDA  DÜNYA  MÜTEFEKKİRLERİNİN ŞAHADETLERİ

8  BEDİÜZZAMAN   SAİD  NÛR  VE  NURCULUK

9 RİSALE-İ  NÛR  MUARIZI….  YAZARLARIN İSNADLARI HAKKINDA İLMİ BİR TAHLİL

10 KARA  KİTAP. MİLLETİ NASIL ALDATTILAR, MUKADDESATINA  NASIL  ALDIRDILAR?

Eşref Edip 15 Aralık 1971 yılında İstanbul’da vefat etti. Kabri Edirnekapı Sakızağacı mezarlığındadır.  Allâh  Te-âlâ rahmet  eylesin.

Nokta Gençlik ve Eğitim Merkezi’mizin hedefi kurumumuzda eğitim gören her gencimizin kabiliyet ve isteğine göre İslam’a ve vatana hizmet edebilecek bir alanda istihdamını sağlamak…