
EŞREF EDİP FERGAN
1882 yılında Selanik’e bağlı bir sancak merkezi olan Serez’de dünyaya geldi. Babası İslam Efendi, annesi Nefise hanımdır. Sıbyan Mektebini ve Rüştiyeyi Serez’de okudu. Bu arada hafızlığını tamamladı. Serez Müftüsü İmadüddin Efendi’den din bilgisi ve Arapça dersleri aldı. Bir yıl Mahkeme-i Şer’iyye katibi olarak çalıştıktan sonra İstanbul’a geldi ve Mekteb-i Hukuk’a kaydoldu. Ayrıca Çemberlitaştaki Atik Ali Paşa Camii’nde medrese derslerine devam etti. Dönemin meşhur vaizlerinin vaazlarıyla Mekteb-i Hukuk hocalarının ders takrirlerinden derlediği risaleleri bastırmak suretiyle yayın hayatına girdi. Bu yıllarda Serezli Hafız Eşref adıyla tanındı. İkinci Abdülhamid’in saltanatının son yıllarında artan yenilikçi fikirlere karşı çıkmak ve İslam birliği ideolojisini yaymak amacıyla dergi yayımcılığına ilgi duydu. Ebul’ula Mardin ve Mehmet Akif Ersoy gibi İslamcı düşüncenin önde gelen bazı şahsiyetlerinin desteğiyle Sırat-ı Müstakim adıyla haftalık bir dergi çıkarmaya karar verdi. 24 Temmuz 1908 tarihinde kurulan dergi, 27 ağustos 1908 tarihinde yayın hayatına başladı. 182 sayıdan sonra Ebul’ulanın Daru’l Fünun’a hoca olarak göreve başlaması üzerine tek imtiyaz sahibi kalan Eşref Edip, derginin adını Sebîlürreşad olarak değiştirdi. Ayrıca Mektab-i Hukuk’u bitirdi. Derginin yayımına başladığı sıralarda ülkede meşrutiyet ve meşveret kavgaları devam ediyordu. Bu yıllarda Eşref Edip’in dergisinde İslamcı kesimin görüşlerine geniş ölçüde yer verdiği görülmektedir. Birinci Dünya Savaşı’na girildikten sonra takip ettiği politikaya, muhalif olduğu İttihat ve Terakki yönetimiyle fikri bir mücadeleye girdi. Bu sebeple 1916’ dan 1918 yılı ortalarına kadar bir buçuk yıl süreyle Sebîlürreşad’ın yayınına ara vermek zorunda kaldı. İttihat ve Terakki yönetiminin birinci dünya savaşı sırasındaki baskısının matbuata da yansımasına rağmen Eşref Edip, batıcılara karşı İslam birliği ideolojisini çekinmeden savundu. Savaşın sona ermesiyle gelen parçalanma ve dağılma döneminde işgal altındaki İstanbul’da yeniden yayınladığı Sebilül’rreşad’da, başta Abdullah Cevdet olmak üzere asrilik ve garpçılık taraftarları ile mücadeleye devam etti. Mütareke döneminde ve istiklal Savaşı yıllarında ülkenin kurtuluşu için Mehmet Akif’le beraber yayın yoluyla olduğu kadar fikri çalışmaları ile de Milli Mücadele’ye katıldı.
Eşref Edip, işgal kuvvetlerinin ve azınlıkların baskısı İstanbul’da yayın yapma imkanını ortadan kaldırınca Anadolu’ya geçti. Sebîlürreşad’ı Kasım 1920’de bir süre kaldığı Kastamonu’da çıkardı. Mehmet Akif’in Kastamonu Nasrullâh Camii’nde yaptığı vaazlarını Sebîlürreşad Dergisi’nde yayınlayarak mili şuurun uyanmasına ve yayılmasına yardımcı oldu. Dergide bugün “İcma-i Ümmet Anadolu’dadır” başlığını atarak Kuvayi Milliye’yi doğrudan doğruya destekledi ve 3 şubat 1921’den itibaren Ebilü’rreşad’ı Ankara’da çıkarmaya başladı. Dergiyi Anadolu’nun en ücra yerlerine ulaşmasını sağladı. Mehmed Akif’le beraber Ankara’da Taceddin Dergahı’nda yayın faaliyetlerini sürdürdü. Ankara’da bulunduğu sırada Mehmed Akif, Said Nursi ve Şeyh Ahmed es-Senusi ile birlikte Sivas’ta bir İslam şurasının toplanması çalışmalarına katilan Eşref Edip, Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra tekrar İstanbul’a dönerek yayın faaliyetine İstanbul’da devam etti.
Daha sonra gittikçe artmaya başlayan asrileşme ve garplılaşma taraftarlarıyla sürekli kalem tartışmalarına girdi. Özellikle İslam’a ve İslam’ın temel kurumlarına yapılan saldırılara karşı çıktı. Bunun sonucu olarak diğer yayın organları gibi Sebîlürreşad da zaman zaman sansüre uğradı. Şeyh Said olayı üzerine Takrir-i Sükün kanunu vesile edilerek bir çok gazete ve dergiyle birlikte Sebülü’rreşad da kapatıldı. 6 mart 1925 tarihinde Eşref Edip tevkif edilerek Şark İstiklal Mahkemesi’ne gönderildi. Önce Ankara’ya, daha sonra Diyarbakır’a götürülüp muhakeme edildi. Sebülü’rreşad’ın yayını durdurmak şartıyla 13 Eylül 1925 tarihinde serbest bırakıldı. Bunun üzerine Eşref Edip yayın faaliyetlerine Asar-ı İlmiye kütüphanesi adı altında eserler yayınlayarak devam etti. Bu dönemde daha çok doğu ve batının tanınmış müelliflerinin eserlerini risaleler halinde neşretti. 1932 yılında Mısır’a giderek o yıllarda Hilvan’da yaşayan Mehmet Akif’le görüştü. O dönemlerde Sebîlürreşad’ın eski kadrosundan hayatta yaşayanlarla sohbet toplantıları düzenleyen Eşref Edip, Maarif ve Kaleti’nin yayınladığı İslam Ansiklopedisi’ndeki yanlış ve eksik maddeleri tenkit ederek doğrularını göstermek maksadıyla, İzmirli İsmail Hakkı Kamil Miras ve Ömer Rıza Doğru ile birlikte İslam Ansiklopedisi mecmuasını çıkarmaya başladı.
Ekim 1940 Sebîlürreşad’ eski yazı kadrosunun giderek zayıflamasına ve bir kısmının siyasette yer almasına rağmen Eşref Edip 20 sonra Mayıs 1948 de Sebîlürreşad’ın yayınına yeniden başladı. O yıllarda Eşref Edip, dergide Ömer Rıza Doğrul, Kazım Nami Duru, Cevat Rıfat Atilhan, Tahiroğlun Ali Fuat Başgil ve Hasan Basri Çantay’ın yazılarına yer verdi. Eşref Edip bu sırada birçok yazarla kalem tartışmasına da girmiştir. Nitekim Ahmet Emin Yalman’la aralarında çıkan polemik sonucu 1953 yılında Malatya’da Ahmet Emin Yalman’a düzenlenen suikast üzerine tutuklanmıştır. Asrın Bedii Bedüüzzaman Hazretleri 1958 yılında Sebillü’rreşad dergisinin 50. yıl dönümü vesilesiyle Eşref Edib’e bu tebriğini göndermiştir.
“Esselam-ü aleyküm verahmetullâhi ve berekâtuhû Aziz Muhterem Siddık Kardeşim. Âlem-i İslâmiye’yi 50 seneden beri neşreden, Hakâik-i İslâmiye’yi ehl-i dalâlet’e karşı müdafaa eden ve 50 seneden beri benim maddi ve manevi bir hakiki kardeşim ve meslektaşım Eşref Edip… Sebîlürreşad’ın 50 sene-i devriyesi münasebetiyle, gayet samimi ve uzun bir mektup yazacaktım fakat pek şiddetli hasta olduğumdan hatta konuşmaya da iktidarım olmadığımdan Risale-i Nûr’a havale ediyorum. Onda Sebîlürreşad’ın mahiyetini, hizmetini gösteren mektuplar vardır. Zaten Sebîlürreşad, nurların mühim parçalarını yayınlamıştır. Tarihçe-i Hayat Sebîlürreşad’ın 50 sene-i devriyesine tam bir tebrik name hükmündedir . Duanıza muhtaç gayet hasta Said Nursi.”
Eşref Edip FERGAN dini, ahlâki ve siyasi konularda sade bir üslupla devamlı yazılar yazmıştır. Sebîlülreşad’ın ikinci devresinde derginin bütün yükünü tek başına omuzlamış ve bu dönemdeki yazılarında daha çok misyoner faaliyetleri üzerinde durmuştur. Şubat 1966 yılına kadar 362 sayı yayınlamıştır. 1966 yılında derginin yayınına son nokta konulmuş. Eşref Edip artık günlük gazetelerde yazmaya başlamıştır. Tevhîd-i Efkâr, Yeni Sabah, Diyanet, Yeni İstiklâl, Yeni Asya, İttihad gibi dergi ve gazetelere de yazılar yazmıştır.
Eşref Edip FERGAN’ın eserleri:
1 MEHMET AKİF’Nİ HAYATI, ESERLERİ VE 70 MUHARRİRİN YAZILARI
2 İNKILAP KARŞISINDA AKİF – FİKRET – GENÇLİK – TANCILAR
3 TEVFİK FİKRET’İ BEŞ CEPHEDEN 40 MUHARRİR’İN TENKİTLERİ
4 İSLAM ANSİKLOPEDİSİ’NİN İLMÎ MAHİYETİ
5 ÇOCUKLARIMIZA DİN KİTABI
6 RİSALE-İ NÛR MÜELLİFİ. BEDİÜZZAMAN SAİD NÛR HAYATI, ESERLERİ, MESLEĞİ
7 KUR’ÂN… “GARP MÜTEFEKKİRLERİNE GÖRE” KUR’ÂN’IN AZAMET VE İHTİŞAMI HAKKINDA DÜNYA MÜTEFEKKİRLERİNİN ŞAHADETLERİ
8 BEDİÜZZAMAN SAİD NÛR VE NURCULUK
9 RİSALE-İ NÛR MUARIZI…. YAZARLARIN İSNADLARI HAKKINDA İLMİ BİR TAHLİL
10 KARA KİTAP. MİLLETİ NASIL ALDATTILAR, MUKADDESATINA NASIL ALDIRDILAR?
Eşref Edip 15 Aralık 1971 yılında İstanbul’da vefat etti. Kabri Edirnekapı Sakızağacı mezarlığındadır. Allâh Te-âlâ rahmet eylesin.
Nokta Gençlik ve Eğitim Merkezi’mizin hedefi kurumumuzda eğitim gören her gencimizin kabiliyet ve isteğine göre İslam’a ve vatana hizmet edebilecek bir alanda istihdamını sağlamak…