Size bir telefon kadar yakınız
0850 303 20 71 (Dahili 7)
0212 437 17 15
Dil Seçin
tr

İŞTE İMAN BUDUR !

11.08.2018
İŞTE İMAN BUDUR !

 

Firavun’un karşısında olmak yetmez. 
Musa’nın da yanında olmak gerekir !!!

Muhsin Yazıcıoğlu

 

 

İŞTE İMAN BUDUR!

 

Tâhâ sûresini okuyorum. Hazreti Musa Aleyhisselâm’ın bebekliğinden başlayan serüveninin bir film şeridi gibi aktığı sûre var ya, işte o… Bir anda öyle bir noktaya geliyorum ki karşıma “dehşet” bir âyet çıkıyor!

Hazreti Musa Aleyhisselâm, Medyen’den Mısır’a doğru dönerken kış vakti yolunu kaybetmişti. Sonra birden uzaktan Tur dağında yanan bir ateş fark edince âilesine “siz burada bekleyin, ben bir gidip bakayım. Ya bir parça ateş getiririm yahut da yolu sorar öğrenirim” diye ateşin bulunduğu yere gitmişti. Orada Allâh Te-âlâ’nın kendisini peygamber kılmış ve mâhiyetini bilemeyeceğimiz şekilde kendisiyle konuşmuştu. Sonra kendisini Mısır’a, Firavun’a doğru yönlendirmişti. Hazreti Musa Aleyhisselâm, kardeşi Harun Aleyhisselâm’ın da peygamber kılınmasını istedi. Allâh Celle Celâluhû da onun bu talebini kabul etti. Ancak Hazreti Musa Aleyhisselâm ve Harun Aleyhisselâm, Firavun’un kendilerine zulmetmesinden korktuklarını açıkça ifade edince Rabbimiz Te-âlâ şöyle buyurdu:

“Korkmayın! Ben sizinle birlikteyim. [Her sözü] işitiyorum, [her yapılanı] görüyorum” [Taha, 46]

İşte bu Âyet-i Kerîme’yi okuyunca bir an Hazreti Musa ve Hazreti Harun Aleyhimüsselâm peygamberlerin iç dünyalarında kopan fırtınayı düşündüm… Karşınızda asan, kesen, dediğim dedik, çaldığım düdük bir Firavun var. Korkuyorsunuz, ürperiyorsunuz. Ama sonra sizi öyle bir zât elçi olarak seçiyor ki… O, âlemlerin Rabbi… Zerreden kürreye her şey O’nun emrinde… Karınca da O’nun askeri, fil de… Galaksiler de O’nun ordusunda nefer, atomlar da… “Ol” deyince olduran O, “öl” deyince öldüren O.

Üstelik ne buyuruyor? “Ben sizinleyim!”

Düşünün… Aynı şeyi Allâh Resûlü Sallâllâhu Te-âlâ Aleyhi ve Sellem Efendimiz Sevr mağarasında iken Hazreti Ebubekir Radıyallâhu Te-âlâ Anh’a söylememiş miydi? Hani müşrikler mağaranın ağzına kadar gelmişlerdi, eğilseler ikisini de göreceklerdi. Hazreti Ebubekir Radıyallâhu Te-âlâ Anh kendisi için değil de Allâh Resûlü Aleyhisselât-u ve’sselâm için endişeleniyor, korkuyordu. Peki, âlemlerin Rabbi Celle Celâluhû’nun  elçisi ne demişti ona: “Üzülme! Allâh bizimle beraberdir!” (Tevbe, 40)

İşte “maiyyet şuuru” denilen bu şuuru elde edebilsek yeryüzünün bütün Firavunları karşısında birer Musa olabiliriz!

Sonra ne buyuruyor Rabbimiz Te-âlâ, Hazreti Musa ve Hazreti Harun Aleyhimüsselâm’a..? “İşitiyorum ve görüyorum.” Yani “ben sağır da değilim kör de değilim. Her şey benim bilgim dahilinde oluyor. Sanmayın ki ben gücüm yetmediğinden Firavun’a şimdiye kadar müdâhale etmedim. Benim katımda her şeyin bir zamanı var.”

İşte bir Mü’min, imanda bu kıvama erdikten sonra karşısında Firavun ve ordusu olsa vız gelir. Nitekim sihirbazlar, Hazreti Musa Aleyhisselâm’a iman ettiğinde, Firavun ağzından köpükler saça saça, küplere binmiş bir vaziyette şöyle demişti: “Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi! Hakikat şu ki o, size büyü öğreten ulunuzdur. Şimdi elleriniz ile ayaklarınızı tereddüt etmeden çaprazlama keseceğim ve sizi hurma dallarına asacağım! Böylece, hangimizin azabının daha şiddetli ve sürekli olduğunu iyice anlayacaksınız.” (Taha, 71)

Peki iman eden sihirbazlar ne dedi? Korktular mı? Vaz mı geçtiler? Asla! Onlar dediler ki:

“Seni, bize gelen açık açık mucizelere ve bizi yaratana tercih edemeyiz. Öyle ise yapacağını yap! Sen, ancak bu dünya hayatında hükmünü geçirebilirsin.” (Taha, 72)

Evet… Ey Firavun! Senden korkmuyoruz. Senin hükmün ancak bu dünyada geçer. Senin borun ancak şu fani hayatta çalar. Bizim kalıbımıza işkence edebilirsin ama kalbimize hükmedemezsin!

İşte iman budur! İşte ancak imanda bu raddeye erişince insan kâinata meydan okuyabilir; çünkü kâinatın Rabbi Allâh Celle Celâluhû onunla birliktedir!

Rabbimiz Te-âlâ, her an bizimle birlikte olduğu şuurunu bizlere ilham eylesin. İmanımızı dilde bir söz olmaktan çıkarıp kalpte canlı bir öze dönüştürsün.

Nokta Gençlik ve Eğitim Merkezi’mizin hedefi kurumumuzda eğitim gören her gencimizin kabiliyet ve isteğine göre İslam’a ve vatana hizmet edebilecek bir alanda istihdamını sağlamak…

Soner DUMAN